İktidar tarafından uzatılmış Bayram tatiline rağmen , İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun 19 Mart’ta gözaltına alınmasıyla başlayan siyasi krizin yankıları sürerken, Ekonomist Uğur Gürses dikkat çekici bir analiz kaleme aldı. “Ekonomi Alla Turca” blogundaki “İki yıllık duvar bir haftada yıkıldı” yazısında “Tamamıyla ev yapımı bir kriz piyasalara bomba gibi düştü. Adeta siyasi saiklerle bir fil züccaciye dükkanına sokuldu, ekonomi vazosunun da kırılması sonucunu getirdi” diyen Gürses, Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in iki yıl önce başlattığı Orta Vadeli Programı (OVP) bir haftada yıktığını öne sürdü. Gürses, “19 Mart’tan bu yana yaşadığımız şu; Türkiye’de siyasi otorite, yargıyı araçsallaştırarak ekonomi vazosunu bir kez daha kırdı” ifadelerini kullandı.
‘RİSK SİYASİ İRADENİN KENDİSİ’
Gürses, “Son 2 yılda ekonomide tüm ‘kanamayı durdurma’, rezerv biriktirip, absürt kararları tersine çevirerek normalleşme çabasının, aslında yeni absürt, irrasyonel, hukuk dışı yan yol içeren siyasi adımların atılabilmesi için ‘yastık oluşturma’ çabası olduğu anlaşıldı” diye yazdı. Gürses yazısının bir bölümünde, “Artık ekonomide orta vade yok. Şimşek’in de yapabileceği pek bir şey yok. Ekonomide belirsizliğin de riskin de odağının, bizatihi ülkeyi yöneten siyasi iradenin kendisi olduğu net biçimde ortadadır. Bu noktada, BES devlet katkısının yüzde 30’unun hisse senedine yatırılması zorunluluğu koyan Nebati yönetimi ile para piyasası fonlarına yüzde 10 devlet tahvili zorunluluğu getiren Şimşek yönetimi arasında hiç fark kalmadı. Türkiye seçime gitmeden, ekonomideki kesif sis bulutunun dağılması mümkün değil. Bu, iktidar mutfağında pişirilen ‘ev yapımı’ krizin yeni bir yoksullaşma dalgası yaratması kaçınılmaz” dedi.
‘Mehmet Şimşek efsanesini’ kendi elleriyle gömdü
Ekonomist Uğur Gürses, “Bu sadece politik bir kriz değil, bizatihi Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın 2023 genel seçimleri sonrasında ‘tek kurtarıcı’ gibi sarıldığı, yabancı yatırımcıların da teknik adam olarak düşündükleri ‘Mehmet Şimşek efsanesini’, 2025 Mart’ında kendi elleriyle gömmesi” diye yazdı. Gürses, “Ne ekonomik hedefler, ne ekonomi kadrosunun ‘inançlı sözleri’ toplumun beklentilerini etkileyemez artık. Bu yüzden kur kontrolü yapılabilse de enflasyonun kontrolü o kadar kolay olmayacaktır” dedi.
‘Turpun büyüğü’ bıçak sırtı bir yerde
Politik krizin bir haftalık faturasının çok ağır olduğunu ve henüz daha yerleşiklerin ‘oyuna girmediğini’ belirten Uğur Gürses, “Potansiyel ‘turpun büyüğü’ bıçak sırtı bir yerde duruyor. İşin daha tehlikeli tarafı bu” dedi. Para Piyasası Fonu (PPF) olan likit fonların 1987’de kurulduğunu hatırlatan Gürses, küçük tasarrufçuların ‘mini nakit yönetim aracı’ olarak kullandığı PPF’lerin kurulduğundan, yani 38 yıldan bu yana ilk kez zarar ettirdiğini söyledi.
